Hoca Sen Ne Dediğinin Farkında Mısın?

1997 yılında, bayındırlık bakanının odasında bir milletvekilinin talebi, bakanı çıldırtmaya yetmişti; “Hoca hoca sen ne dediğinin farkında mısın?

Elbette ne dediğinin farkındaydı ama o günkü Türkiye bu talebi karşılayacak konumda değildi.

Buna geleceğim ama önce Nissibi Köprüsünden bahsedeyim…

***

Türkiye’nin üçüncü büyük asma köprüsü olan Nissibi Köprüsü, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı.

97 Milyon liraya mal olan, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden sonra Türkiye’nin üçüncü büyük asma köprüsü, Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır’ı birbirine bağlıyor.

Bu bölgede daha önce de -pek de sağlıklı olmayan- köprüyle ulaşım sağlanıyordu. Ancak Atatürk Barajında su tutulmasıyla birlikte köprü sular altında kaldı ve yeni bir güzergâha ihtiyaç duyuldu.

Sular yükselmiş, alan açılmış yapılacak köprü adeta bir Boğaziçi Köprüsü boyundaydı. Adıyaman gibi gelişmemiş kentlerde böylesine devasa yatırımı istemek, boşa kürek çekmekten de kötüydü.

Şimdi yapılan köprünün boyutu da bunu doğruluyordu;  orta açıklığı 400 metre olan köprünün toplam uzunluğu 610 metreden oluşuyor. 96 metre yüksekliğinde pilonları, 24 buçuk metre genişliği olan köprü, tamamen Türk mühendislerinin başarısı.

***

Gelelim yazımın başında bahsetmeye çalıştığım Bayındırlık Bakanlığındaki o diyaloga…

28 Şubat öncesiydi.

1997 yılıydı ve henüz Atatürk Barajında su tutulmasının üzerinden de 5 yıl gibi bir zaman geçmişti.

Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağlayan köprü sular altında kalmış, ulaşım sağlanamıyordu.

O tarihlerde feribotla ulaşımın sağlanmasına çalışıldı, kırık dökük bir feribotla “Allah’a emanet” bir ulaşım sağlandı ve bu ulaşım, bu tarihe kadar sürdü. Çünkü bu yolu ya feribotla geçeceksin ya da yolu uzatacaksın, başka şansın yok.

Refah Partisi Adıyaman Milletvekili Emekli Vaiz Ahmet Doğan hoca, halkın bu çilesine son vermek için soluğu Bayındırlık Bakanlığında aldı.

Bakanlık koltuğunda Cevat Ayhan vardı.

Sayın bakan” diyerek başladığı konuşmasında, tarihi köprüyü, barajı, sular altında kalmasını, bölge insanının mağduriyetini ve ulaşımın aksamasını, turizmin olumsuz etkilenmesini tek tek anlattı.

Bakan, “peki ne yapabiliriz?” dedi.

Milletvekili Doğan, “Buraya bir köprü istiyoruz sayın bakanım” deyince bayındırlık bakanı koltuğundan hışımla kalkarak ve aynı sinirle “Hoca hoca sen ne dediğinin farkında mısın?” diye sordu.

Evet farkındaydı…

Bakan devam etti; “Sen Adıyaman’a bir boğaz köprüsü istiyorsun, bunu hesap ettin mi?

Ahmet Doğan hoca ısrarını sürdürdü; “Evet sayın bakanım, Adıyaman’a bir boğaz köprüsü istiyoruz

Bakan kızmıştı; “Sen ne dediğini bilmiyorsun, İstanbul’daki Boğaz Köprüsünden Adıyaman’a da mı istiyorsun?” dedi.

Ahmet Doğan hoca oturduğu yerden kalkarak kapıya doğru yöneldi ve bir anda dönerek; “Sizinle aynı partide siyaset yaptığım için utanıyorum” dedi.

Bakan şaşırmıştı, “Sen İstanbul’da yaşayanlara layık gördüğün bir yatırımı, Adıyaman’da yaşayanlara layık görmüyorsun. Biz nasıl aynı partide siyaset yapıyoruz, şaşıyorum doğrusu” diyerek odadan hızla çıkar ama bakan arkasından yetişir.

Ve Nissibi Köprüsünün ilk fizibilite çalışması, bu tepki üzerine başlar.

Ancak 28 Şubat, bu hayalin gerçekleşmesine fırsat vermez…

***

Adıyaman’ı bilmeyenler için çok kısa bir tanıtma yapayım; Adıyamanlılar, bugüne kadar istediklerini hiç alamamış, verilene de hep razı olmuş bir kentin insanlarıdır.

AK Parti döneminde bu nispeten aşıldı.

İlk önce üniversiteyi bu halk istedi ve aldı…

Sonra bütün uğraşlara, bütün çabalara, bütün taleplere rağmen hiç kimse “Nissibi Köprüsü” isteğini duymadı.

Ta ki, 2009 yılında yapılan seçimler öncesi Adıyaman’a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın duyabileceği şekilde “köprü istiyoruz” feryatlarıydı.

Başbakan, hiçbir bilgisinin olmadığı ve kendisine hiçbir siyasinin, hiçbir bürokratın iletmediği bu talebe şaşırdı ve “Ne köprüsü?” diye Adıyaman’ın siyasetçilerine sordu.

Onlar da söylediler…

O zaman Adıyaman Milletvekili, şimdi ise Adıyaman Belediye Başkanı olan Fehmi Hüsrev Kutlu, başbakanın kulağına eğilerek, kısaca anlattı.

Ve orada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan köprü sözünü verdi.

Bu söz, dün tamamlanmış şekilde yerini buldu.

Dün Boğaz Köprüsüne karşı çıkan bir anlayış vardı.

Dün, “Hoca hoca sen ne dediğinin farkında mısın?” diye düşünen ve ülkenin bütçesine göre yapılması adeta imkânsız bilinen bir köprü, bugün deli deli akan Fırat’ın üstünde, nazlı nazlı salınıyor, hem de bütün haşmetiyle…

Tweetimden seçmeler

Bu millete aş vermeyin, iş vermeyin, yatırım yapmayın sizi yine affeder ama bu milletin inançlarına, değerlerine saldırmayın, asla affetmez!

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Naif Karabatak Arşivi