İKİNCİ ERDOĞAN DÖNEMİ

Bugünlere kolay gelmedik. Atlattığımız badireleri unutmadan  acı tatlı geçmişten dersler alarak yola devam edilmeli. 21 mayıs bu yönü ile yeni bir miladın başlangıcı olur inşallah.

   Bu millet ,  nerde ne yapacağını kime nasıl cevap vereceğini bilecek kadar da aklı başında. Göbeğini kaşırken makarnasını mideye indirir. Kömürünü kapar. Bidon kafalı da olabilir. Sakin sabırlı ,beklemesini bilen bu halk öyle bir zamanda düdük çalar ki ,tüm dünyanın bir anda ilgi odağı oluverir.

   Onbeş temmuz bu duruşun  son örneklik durumu. Dünya zindelerine karşı gösterdiği vakarlı tavrı   ile milletin gönlünde taht kuran Reisleri televizyondan sadece beden dili ile bir işaret verdi.  Sonuç hepimizin malumu. Böyle bir sonucu beklemeyenlerin hazımsızlığı ve densizliğ de hala devam ediyor. Uzun süre de edecek gibi.

   Aynı millet geçmiş dönemlerde de yerinde ve zamanında düdük çalıp haddi aşanlara dur diyebilmişti. Koca koca idarecilerinin yapamadığını yaparak ülkemizin sahili selamete çıkarılmasında önemli  misyonlar  üstlenmişti.

  Son referandumu bu yönü ile ele alarak yazan çizen ve yorum yapanların  ortak paydasında bu milletin demek istediğine yönelik tahliller var.

   En basitinden mesela  referandum da çıkarttığı sonuç ile  ne demek istedi ?

   Reisimizin  bu konularda kimse eline su dökemez diye düşünenlerdenim. Onun siyasi dehası olmasa bugünleri görebilirmiydik ?  O ki, önce Rabbine sonra bu millete güvenerek ülkemizin önündeki engelleri bir bir kaldırdı. Hala kaldırmaya devam ediyor ve yeni süreçte hızlanarak devam da edecek.

  Rahmetli Özal ve  Erbakan hocamızın yaktığı tam bağımsızlık ve özgürlük  meşalesini söndürmeden bugünlere getiren Reisimize bunda sonra daha büyük sorumluluklar düşüyor.

  Vesayetçiler kaybetti. Sıra diğerlerinde…

  Bürokratik oligarşinin ipe un seren kararlı ayak sürçmeleri ,yerel yönetimcilerimizin yönetmemek için amansız tutumları , hak ,hukuk bilmez muktedirlerin yanlarına kar kalacak zannettikleri sorumsuz davranışları , yağcı ve yoğurtçu güruhun sırıtkanlığı, sonradan görmelerin haddi aşan ve zülfi yâre dokunan şımarıklıklarına kim dur diyecek?

  Elbette dur denmesi gereken daha yüzlerce mesele var sırada. Tüm bu  aymazlıklara bir düdükle son vermek elbette mümkün olmaz. Bir nebze düzelmesi bile bu necip milleti mutlu edecektir.

  21 mayıs sürecini yakalamamız  ülkemiz  için   bir umut ışığı. Haksızlıkların ,adam sendecilerin ,bana bir şey olmazcıların huzurunu kaçırsa bile kardır diye düşünüyor ama fazlasını beklediğimi ve umduğumu da itiraf ediyorum.

   Çok başlılık sorumsuzluğu, sorumsuzluk ise  hizmet kalitesini düşürür. Halka hizmet hakka hizmet algısı enayilik olmak olarak kabul görürse ki ,görüyor diye korkuyorum. O zaman vay halimize.

   Rüşvet, hediye, oturulan koltukları kendi malı sanmalar ve  devlet malını deniz görmeler vs…

    Dedikodu kazanından herhangi bir dedikoduyu değil, evrensel gerçeklik olan bir ölçüye göre yazacak olursam hal ve gidiş notumuz çok zayıf.

   Aynalar bu notu yükseltmede işimize yarayabilir.

   Bu ayıptan kurtuluşumuza vesile olabilir.

   Sayın Reisim işinin çok zor olduğunu bile birisi olarak Rabbim yar ve yardımcın olsun diyorum. AMİN.

    Bugünlük de bu kadar .

    Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi