Ilıca Yolu Gerçeği ve Bir Tevafuk!

Basında çıkan “Ilıca Yolu’nda çalışmalar sürüyor” haberlerine rastlamışsınızdır.

Doğrudur…

Ilıca Yolu’nda bir çalışma var. Ama o çalışma yolun İl Özel İdaresi mıntıkasında... O mıntıka ise Süleymanlı Yol Ayrımı-Ilıca arası sadece 6 kilometrelik bir mesafe.

“Ilıca Yolu” diye tanımlanan 26 kilometrelik bölümün geri kalan 20 kilometrelik kısmı ise Suçatı-Süleymanlı Yol Ayrımı arası. Aynı zamanda, “Kahramanmaraş’ta ulaşım” denince hep hayırla(!!) andığımız karayollarının mıntıkası.

Zaten “zurnanın zırt dediği yer”de tam burası. Neden zurnanın “zırt” dediği yer?

Şöyle ki:  Ak Partili siyasilerimiz tarafından “ihalesi yapıldı”, “yapımına başlandı” denilen kısım işte burası!

Doğrudur… Bir ihale yapılmış. Ama o ihale, zannettiğimiz gibi yeni ve “adamakıllı” bir yol ihalesi değil, “iyileştirme” ihalesiymiş meğer!

Yani, dar yerlerin genişletilmesi, virajların düzeltilmesi falan filan…

“Ona” da eyvallah… Yeter ki yapılsın. Ama şu anda maalesef öyle bir çalışma da yok!  2012 Aralık ayında “çalışma başladı” dendiğinde küçük bir çalışma başlamıştı. Bir-iki viraj yapıldı, sonra ara verildi. Neden ara verildi? Ödenek “iki virajlık” olduğu için. Verilen o “ara” üç aydır devam ediyor. Dozerlerde biraz ötede paslanmaya karşı mücadele veriyor. Yeni bir ödenek daha (kaç virajlık yapılır bilmiyoruz) yapılır(sa) devam edilecek.

***

Tekrar Süleymanlı Yol Ayrımı-Ilıca arasına dönecek olursak;

Nazar değmesin, şimdilik(!!) “hızlı” denilebilecek bir tempoyla çalışmalar devam ediyor. Hedef: Sezon başlamadan bitirmek.

Vali Yardımcısı ve İl Özel İdare Genel Sekreteri Sayın Mustafa Anteplioğlu’nun açıklamaları bu yönde.

Umarım “her şey” yolunda gider ve koca sezon inşaat halindeki bir yolla geçirilmez.

(Yol, daha eskiden Süleymanlı’nın içinden geçerek Ilıca’ya kuzeyden girermiş. Yaklaşık 45 yıl önce ilk defa kazma-kürekle şimdiki daha düz ve daha kısa olan güzergahına alınmış. O zamanki büyüklerimiz, büyük bir heyecan ve özveri ile çalışarak yolun açılmasını sağlamışlar. O zaman emeği geçenlerin de emeklerine, ellerine sağlık; şimdiki emeği geçenlerin de…)

***

12 metre genişliğinde güzel diyebileceğimiz bir yol yapılıyor. “İstimlak sorunu” yok. Yolun iki tarafı da tapulu araziler olmasına rağmen istimlak sorunu yaşanmadan yol ilerliyor. Ha, herkes de sonuçta tarlam “feda olsun” demiyor. İşte bu yüzden, ilerliyor dedikse de kendiliğinden değil. Elini taşın altına koyan isimsiz kahramanların iknaları ve arazi sahiplerinin sağduyusu sayesinde…(Yeri geldiğinde o “kahramanlar”ı da, “destekler”i de, “köstekler”i de elbet yazarız.)

***

Ilıca Belediyesi’nin katkılarını da burada belirtmezsek haksızlık olur. Belediye, yasaların öngördüğü çerçevede başta iaşe giderleri, barınma ve iş makinesi desteği olmak üzere birçok konuda yardımcı oluyor.

Diğer yandan yoldaki çalışmadan mütevellit Ilıca’da herkes heyecanlı ve sevinçli. En azından hoşnut! Zira uzun bir aradan sonra Ilıca devletten hizmet alıyor. (Yetmez ama buna da şükür.)

***

Sayın Mehmet Sağlam evvelki hafta sonu yol’da incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı, vatandaşlarla sohbet etti. “Geçerken” uğrasa da her geldiğinde olduğu gibi yine bir “Mehmet Sağlam resitali” yaşandı.

O arada hepimiz bir tevafuka şahitlik ettik.

Şöyle:

Bundan yaklaşık 45 yıl önce, yol ilk yapıldığı sırada o zaman tapusu olmayan bizim arazilerin ortasından geçmektedir. Plana göre yol tarlaları ortadan bölecektir. Tabi buna da kimse razı olmaz. Rahmetli amcam hemen “çare” aramaya başlar.  Küçük bir araştırma sonucunda Yol Kontrol Şefi Kemal Bey’in “Göksunlu” olduğunu öğrenir. Hemen yola koyularak Göksun’a vasıl olur. Sora sora Kemal Bey’in babasını bulur.

Birde ne görsün!! Karşısındaki adam, daha önce Göksun’da ticaret yaptığı sırada tanıştığı bir dostudur. “Selam-kelam” faslından sonra durumu anlatır. Amcamı dinleyen dostu hemen bir pusula yazarak amcama verir ve oğluna ulaştırmasını söyler. İstediğini alan amcam büyük bir sevinçle Ilıca’ya avdet eder.

Pusulayı gören Karayolları Yol Kontrol Şefi Kemal Bey hemen güzergah değişikliğine giderek yolu arazilerin üst tarafındaki kıraç bölgeden geçirir.

***

Rahmetli Amcam’ın Göksun’daki o kadirşinas dostu, TBMM Başkanvekili ve Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Sağlam’ın babası; o günkü Karayolları ekibin başındaki Yol Kontrol Şefi Kemal bey ise Rahmetli Ağabeyi Kemal Sağlamdır.  

***

45 Yıl sonra bu kez, (o günkü gezi sırasında) Rahmetli Amcam’ın oğlu “sıradan vatandaş” Duran Efendi ile Göksunlu Dostu’nun oğlu, memlekete sayısız hizmetler yapmış Büyük Devlet Adamı ve Milletvekili Prof Dr. Mehmet Sağlam aynı yerde, yine yol yapımı sırasında karşılaştılar. Tanıştılar… sarıldılar… konuştular…

45 yıl önceye ait hatıralar yâd edildi. Duygusal anlar yaşandı.

Bunun da bir “tevafuk” olduğunu düşünerek sizlerle paylaşmak istedim.

Umarım “yanlış” yapmadım!

Sevgiyle kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veli KARALAR Arşivi