İSRAF YAPAN MÜ’MİNLERDENMİYİZ?

Değerli kardeşlerim dininimizin  önemle üzerinde durduğu hususlardan biride mü’minin israftan uzak durmasıdır.İsraf Lüzumsuz yere harcama yapmak, ihtiyaçtan fazla tüketmek, saçıp savurmaktır.Mü’min  israf hususuna  önem gösterip,kendinisini israftan uzak tutmalıdır.Önemle dikkat etmememiz gereken israf yapmayayım diyerek cimrilikten de uzak durmalıyız.Cimrilikle israf arasındaki o ince çizgiye dikkat etmememiz gerekir.Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

“Elini boynuna bağlı tutma (cimrilik yapma). Onu, büsbütün de açıp-saçma (İsraf da yapma), sonra kınanır, kaybettiklerinin hasretini çeker durursun.”( İsra 17/29.)

Onlar ki, (Rahman’ın has kulları) harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.( Furkan, 25/67.)

Ayetlerden de anlaşıldığı üzere israfla cimrilik arasında ki hassas noktaya özen göstermeliyiz.

Yüce rabbimiz diğer bir Ayet-i Kerimede de yarattığı nimetleri israf etmememiz gerektiğini bizlere şöyle belirtmektedir:

Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur. Herbiri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.( En’am, 6/141.)

Ne kadar bolluğun içinde de olsak dahi israf etmememiz gerektiği,Rabbimin verdiği nimetlerde sadece bizim değil fakirin de hakkının olduğu unutmadan haraket etmemiz gerektiğini rabbimiz bizlere belirtmektedir.İnsanın sahip olduğu şeyleri acımasız bir şekilde harcaması israftır. Allah (c.c.), koyduğu ölçülere riayet etmeyip haddi aşanlarda müsriftir ki Cenab-ı hak İsrafı da ,müsrifi de sevmez.Ayette:

Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. (A’raf 7/31.)

Buyurmak suretiyle  israf’a dikkat etmememiz gerektiğini bizlere bildirmektedir.Rabimiz İsraf edenlerin şeytanın dostları olduğunu bildirerek israfa dikkatimizi çekiyor:

“Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.”( İsra 17/26.)

 “Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.”( İsra 17/27.)

Buyurarak israf’ın ne kadar tehlikeli olduğunu,israf edenlerin şeytenın dostu olabilecek kadar tehlikeli bir mertebeye ulaşacağını belirtmektedir.

Diğer bir hususta yerken-içerken de israftan uzak durmak gerekir.Peygamberimiz:

Bir keresinde, çokça yiyen bir adam geğirmeye başlayınca, Efendimiz adamcağızı:
“Geğirmeyi bırak. Çünkü dünyada çok doyanlar, kıyamet gününde en uzun müddetle aç kalacak olanlardır. ” 
diye uyarmıştır. (Tirmizî, Kıyâmet, 37)

Mevlânâ hazretleri yeme içme ile insan mâneviyatı arasındaki alâkayı şöyle dile getirir:
"Kene gibi pis bir deriye konup şişeceğine, kuşlar gibi yarı aç ol ki fezâlarda dolaşasın.”

Asrın alimi Bediüzzaman Said Nursi ise şöyle belirtmiştir;
"Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere(insanoğluna) verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır."

Buyurarak her hususta israfa dikkat ettiğimiz gibi yeme-içme konusunda da israf’a dikkat etmeliyiz.Peygamber efendimiz:

(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir) [Bezzar]

(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz:
1- Ömrünü nasıl geçirdi?
2- İlmi ile nasıl amel etti? 
3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti? 
4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizi)

(Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buhari] 

Buyurarak  Bu dünyada yaptığımız her adımın,Her hareketin hesabını vereceğimizi ne cimri,ne de israf ehli olmamamızı Elimize geçen malın,nimetin iktisatlı bir şekilde kullanmamız gerektiğini Peygamber efendimizde bizlere hadislerinde hatırlatmaktadır.Peygamber Efendimiz abdest alan sahabeyi uyarıyor:

Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, abdest almakta olan Sa'd'a uğramıştı: "Bu israf da ne?" buyurdular. Sa'd: "Abdestte dahi israf olur mu?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Evet! cevabını verdi, akan bir nehir üzerinde olsan bile!"
Ne kadar bolluğun içinde olsanda yine de israf etmememiz gerektiğine ne kadar güzel bir örnektir.

Diğer bir hususta enerji israfıdır.Sokaklara çıktığında bakıyorsun ne kadar gereksiz yanan lambalar,Evlere bakıyorsun azıcık bir yemeği ısıtmak için çalıştırılan mikrodalga lar.çok yakın bir mesafeye gitmek için çalıştırılan arabalar.Bazen yazın camiye gidin üşürsünüz o kadar soğuk çalışır ki klima,normal seviyede çalıştırmayız.Hani insanoğlunun idrak etmesi gereken husus hiçbir kaynak sonsuz değildir.

Yapılan Araştırmaya göre Türkiye Fırıncılar Federasyonundan (TFF) derlenen bilgilere göre, Türkiye'de günlük üretilen 82 milyon ekmeğin 77 milyon 340 bini tüketilirken 4 milyon 600 bini çeşitli nedenlerle israf edilerek çöpe atılıyor.

Değerli kardeşlerim mü’min israf hususuna dikkat edip,ne cimrilik yapıp,ne de israf edip nimeti heba etmemelidir.Mü’min iktisatlı haraket edip nimetin kıymetini bilmelidir.Rabbim bizleri israf edenlerden eylemesin.Rabbim bizleri verdiği nimetlerin kıymetini hakkıyla bilen kullarından eylesin.Rabbim bizleri kendisine layık kul,Habibine layık ümmet olmayı nasip eylesin.AMİN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M.Halit AYHAN Arşivi