Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Kanımızı Yerde Bırakanlar Kime Hizmet Ediyorlar

Tarih ders almak için vardır. Türk tarihinde yakın zamana ait iç ihanetler ve bu ihanetler için devletin yaptığı ve yapamadığı işler neticesinde milletin uğradığı zulüm ve kayıpların neler olduğu okuyan herkesin malumudur. Tarih ders almak içindir. Aynı tarih ders almayanlar için en kötü şekilde tekerrür eden kötü bir tezahürdür. Atalarımızın ya devlet başa, ya kuzgun leşe diye kısaca formülleştirdiği şekli ile devleti idare edenlerin devletli olmamaları neticesinde yıkılın devletin altında kalan milletin leşine kuzgunların konacağını ihtar eder. Nerede ise on yıldır bir çok tarih ve devlet tecrübesi olan güzel insanların nasihatlerini dinlemeyen hükümetin, kendisine bu gün hainler içinde yer almış kişiler yol göstermişti. Kılavuzlar işleri bittikçe veya artık fazlası ile açığı çıktıkça gemiyi terk ederek asıl olması gerektikleri yerde bulunmaktadırlar. Bu hazin manzara karşısında bir yetkilinin çıkıp ta biz bu insanları kendimize temsil olarak seçmiştik ve büyük hata yaptık dediklerini hatırlamıyorum. Bir çözüm süreci lafıdır herkesin ağzında sakız olmuş ve sadece kendilerince menkul bir manayı ihtiva eden bu cümleden Türk milleti gördükleri ile sadece çözülmeyi seçebilmiş ve her zamanki basireti ile bu yanlış gidişin faturasının kendisine çıkacağını hissetmiş ve devletlilere de bu mevzuda hislerini iletmiş iken asla ve asla ciddiye alınmadılar ve nerede ise bin yılın üstünde Türkün kanını içmeye yeminli Avrupa birliğinin emirlerini kendi yolu olarak seçen devletlilerin büyük gafleti ile bu günlere gelmiş olduk.

                  Vatan hainlerinin bir gün ihtiyacı olacağı önceden tahmin edilen ve İslam’ın emri olan kısas düsturu bir çok bahane ve süslü laflar ile kanunlardan kaldırılmış ve şimdi Türk askerinin ve polisinin kanları su gibi akmaya başlamıştır. Adi cinayetler deki artış nerede ise siyasi cinayetleri sollamış ve milletin kalbi ve vicdanı kanamaya başlamıştır. Her gün haberlerde ki canice ölümler ve öldürenlerin ellerini kollarını sallayarak mahkeme edilmelerini ve uyduruk cezalar ile milletin bütün ruh tellerini kopardığını vekillerimiz görmemişlerdir. Hala hükümet eden hükümetimiz, çözüm süreci diye sadece kendisinin inandığı ve çocuk gibi kandırıldığını bir gün dahi kabul etmemelerinin cezasını maalesef milletin gençlerinin çektiğini görmemekteki  ısrarlarını anlamak mümkün değildir.  Dünyada bizim gibi bir devlet var mıdır ki her gün onlarca askeri ve polisi, sivili hunharca, kalleşçe ve canice tuzaklar ile öldürülür ve sadece ateş düştüğü yeri yakar. Herkes hayatına devam eder, kan ağlayanlar ile kadeh kaldıranlar aynı caddeleri paylaşır. Devleti yönetenler utanmadan aynı sözleri tekrarlar ve kanlarının yerde kalmayacağını söylerler ve söylerler.

             Devleti idareye seçilmek için Türk milletine sözler verenler bilmezler midir ki bir gün bütün bu uyuşukluklarının hesabı İngiliz kemal isimli, Kurtuluş savaşı ile alay eden ve işgalcileri arkalayan vatan haini gibi bir gün berber dükkanında yakalanıp linç edileceklerini. Bu milletin sabır taşlarının bırakan çatlamasını, taş bile kalmadığı anlamak istemeyen, kanlarımızı yerde bırakan ve hala çözüm süreci bizim namusumuzdur diyecek kadar gaflet içinde olanlar bunun hesabını verecekleri gün çok geç olacaktır. Kuzey ırakta dağı taşı bombalayarak milleti kandıranlar, Suriye de düz ovada gözümüzün içine sokulan pkk paçavralarını askerimizin seyrettiğini görmektedirler. İstanbul’un göbeğinde roketatarlar ve kamyon dolusu silahları yığanları görmeyen mit teşkilatımız, Oslo’da bütün dünyaya bizi rezil eden mit teşkilatımız ve onu rezil edecek hallere sokanlar artık son raddeye geldiğimizi görmezler mi. Burnumuzun dibinde parça parça komünist ve İsraillin peyki olacak Kürt devletinin kurulduğunu görmezden gelenler, ışid için silaha sarılıp pkk yı vurduğunu söyleyenler , pkk nın yurt içindeki katliamlarını nasıl durduracaklarını da bu millete göstermek zorundadırlar. Evine gider iken şehit edilenler silahlı devlet memurlarıdırlar. Ya bizim gibi silahsızları kim koruyacaktır. Artık bizi kalleşçe öldürün bu canilerin de aynı ölümü tatmalarını istiyoruz.

               Avrupa birliğiniz sizin olsun. Alın başınıza çalın. Başka niyetleriniz için güya destek aldığınızı iddia ettiğiniz uyum yasaları, sadece ve sadece bize emir eden, bizi küçük gören ve kendi elimiz ile bizi boğan yasaları çıkaranlar artık uyanmayacaklar mı. Katillerimiz asmamak için,  insan hakları gibi içinin boş olduğun kendilerinin de bildiği yalanlar ile milleti kandırmaktan vazgeçmelidirler.

                  Yüzünü kapatan, eline bomba alan, devlete bırakın silah doğrultmayı laf ile bile düşmanlık yapanların yakalarından tutulup gerekli cezalarını verilmesini beklemekteyiz. Bizi öldürenlerin öldürüldüğünü hem de misli  ile öldürüldüğünü görmek istiyoruz. Kanımız yerde kalıyor. Canımız yanıyor. Bilmez misiniz ki en büyük düşmanımız, tatmin olmayan adalet duygumuzdur. Türk milletinin kanı bu kadar ucuz mu. Artık hiçbir siyasinin nutkunu dinlemek istemiyoruz. Boş vaatleriniz ve kargaların bile güldüğü kardeşlik laflarınızın, boş sözlerinizin yerine icraat bekliyoruz. Kanımızı dökenlerin kanlarının döküldüğünü görmek istiyoruz. Bütün dünyada namuslu vatandaşlarına kötü muamele yapanlara , onların devletlerinin ne cezalar verdiği görerek aynı duyarlılığı bizlerde görmek istiyoruz. İslam’ın emri olan öldürülen öldürülür, kısasta rahmet vardır düsturunun işlediğini görmek istiyoruz. Yoksa herkes için çok geç olacak vakte doğru gitmekteyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi