Prof. Dr. Ahmet Kıymaz

Prof. Dr. Ahmet Kıymaz

"KUDÜS" HAKKINDA

KUDÜS; tüm Müslümanlar için Mekke-i Mükerreme ve Medine-yi Münevvere'den sonraki üçüncü kutsanmış şehirdir. Kudüs, "ŞEREFLENMİŞ KUDÜS" anlamında KUDUS-İ ŞERİF'tir. Dolayısıyla, İslâm'ın kılıcı, "İlâ-yı kelimullah" ın en güçlü temsilcisi Türkler için de Kudüs'ün önemi yüksektir. TÜRKLER, BELKİ DE ARAPLAR'DAN ZİYADE, KUDÜS-İ ŞERİF İÇİN CANINI ORTAYA KOYMUŞ BİR MİLLETTİR. Hatta, bugün de canını ortaya koyacak ilk millettir.

Son yüzyılda, mukaddes topraklar için ölen insanlar yönüyle Türkler ve Araplar arasında bir istatistik yapıldı mı bilmiyorum. Evet, dün 50 küsur Filistinli şehit olmuştur. Geçmiş yıllarda da yüzlerce Arap, mukaddes topraklar için şehit olmuştur. Peki ya Türkler? On binler, yüz binlerce Mehmetçik şehit olmamış mıdır? Yemen Harbi, Medine Müdafaası, Kanal Cephesi, Suriye Cephesi, Kutül Emare ve diğerlerinde yüzbinlerce Mehmetçiği kızgın Arap çöllerine vermedik mi?

Hem de, sadece İngiliz, Fransız kurşunlarıyla değil... İNGİLİZ, FRANSIZLARLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDEKİ BEDEVÎ KURŞUNLARIYLA... Kudüs-i Şerif, Hıristiyanların eline geçtiğinde sevinen iki grup insan vardı... İlki, müttefikimiz olmasına rağmen Almanlarla birlikte bütün Batı dünyası; ikincisi ise İKBALPEREST, MAKAMPEREST VE EHL-İ SÜNNETTEN SAPMIŞ ARAP ŞEYHLERİ VE ONLARA BAĞLI OLAN ARAP BEDEVÎLERİ...

Kudüs'te, Halep'te, Şam'da İngilizleri, Fransızları sokaklarda nümayişlerle ve İngiliz, Fransız bayraklarıyla karşılayan Arapları, tarih unutmamıştır ve yargılamaktadır. ŞUURLU VE İHLASLI HER MÜSLÜMAN ARAP, BU GERÇEĞİ BİLİR VE ÇOCUKLARINA; ÇEKTİKLERİ ZULMÜN TEK SEBEBİNİN OSMANLI'DAN AYRILMALARI OLARAK GÖSTERİRLER. (Merak edenler, anekdotlara müracaat edebilir.)

***

Son 50 yıldır yaşananlar İBRETLİK'tir... BİZLER, TÜRK MİLLETİ MÜNEVVERLERİ, ARAPLARIN YANLIŞLARINI YÜZLERİNE VURMAKTAN HEP HAYA DUYDUK. İslâm kardeşliğini, bütün sorunlara rağmen unutmadık, unutmayız da... Nitekim, bugün de, Filistin'in bağımsızlığı ve Arapların hakkını kollayan en gür ses; TÜRKİYE'dir ve Türk milletidir. Öyle de olması gerekir, diye düşünüyorum. Çünkü, bize göre, onlar (yani, Araplar) Resul-i Ekrem'in bize emanetidir. Ashab-ı Kiram'ın bize yadigârıdır.

  • Onun için Filistinli Müslüman kardeşlerimizin hakkını korumak da bize düşmektedir. Bizden başkası da bu konunun önemini etkin bir biçimde idrak edemez. Edemez, ama biz, ihlasla idrak ederiz.
  • Onun için 3 gün millet olarak yas ilân ettik.
  • Onun için BM Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırdık.
  • Onun için Washington ve Telaviv büyükelçilerini Ankara'ya çağırdık.
  • Onun için yardım bağışı davetlerinde bulunduk.
  • Onun için, ne yapılması gerekiyor ise onu yapıyoruz ve yapacağız.

***

Buraya kadar kendini Müslüman ve Türk hisseden hiçbir vatan evladı, HAYIR diyemez.

  • Çünkü, Türkiye'nin varlığının devamı; tüm Müslümanların kardeşliğinin kemâle ermesi KUDÜS'ten geçmektedir.
  • Çünkü, Türkiye; Şam'dan, Halep'ten, Musul'dan, Kerkük'ten korunduğu, korunması gerektiği gibi, KUDÜS'ten de korunur, korunmalıdır. Ankara'nın güçlü olması için Kudüs'ün düşmemesi ve Kudüs'ün mukaddesliğinin korunması şarttır.
  • Çünkü, bilinmelidir ki, Kudüs düşerse, Suriye düşerse (ki düştü sayılır), İran düşerse; Türkiye de düşürülecektir. Hıristiyan - Musevî İttifakı'nın temsilcilerinin hedefi budur.
  • Onun için, Türkiye; siyasetçisi, bürokratları, münevverleri, sanatçısı ve topyekûn millet; KUDÜS konusunda ayakta ve tepkili olmak zorundadır.
  • Onun için, iktidarı ve muhalefeti ile SİYASÎ MALZEME ARACI GÜDÜLMEDEN millî bütünlük gösterilmelidir.

***

ÖBÜR TARAFTAN ŞU DÜŞÜNCELERİMİZİN DİKKATE ALINMASI, MİLLETİN DAHA ÇOK BİLİNÇLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ GÖRÜLMELİDİR:

  • Soma'da 301 vatandaşımız, toprak altında şehit oldu; 3 günlük yas ilân edilmedi.
  • Casa uçağımız düşürüldü, 34 bordo bereli özel kuvvetler askerimiz şehit oldu; 3 günlük yas ilân edilmedi.
  • Süleymaniye'de subay ve askerlerimizin başına Amerikalılar tarafından çuval geçirildi; üç günlük yas ilân edilmedi. Üstüne üstlük, "Müzik notası mı vereceğiz?" dendi.
  • Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da bombalar patlatıldı; yüzlerce insan öldü; 3 günlük yas ilân edilmedi.
  • Doğu Türkistan'da sudan sebeplerle, her gün onlarca Uygur Türk'ü, Çin tarafından idam olmakta; 3 günlük yas ilân edilmedi, edilmiyor...
  • Kerkük ve Telafer'de yıllardır binlerce Türkmen katledildi; tapu daireleri ve mezarlıklar talan oldu; 3 günlük yas ilân edilmedi ve edilmiyor...

Lâkin, Filistinli 50 küsur insan şehit ediliyor; 3 günlük yas ilân ediliyor. "BU ÇİFTE STANDART KİMİN İŞİNE YARAR? BU FARKLI ALGILAMA MİLLET TARAFINDAN NE ZAMAN SORGULANACAK?" diye sormadan edebilir miyiz? FİLİSTİN'DEKİ MÜSLÜMAN DA DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ, IRAK'TAKİ MÜSLÜMAN DEĞİL Mİ?

***

Şimdilik, bu sorularımıza ve düşüncelerimize ara vermek zorundayız. Çünkü, milletin bütün olması gerektiğine inanıyoruz. Lâkin, UNUTULMASIN Kİ, 24 HAZİRAN'DA BU SORULARIN CEVAPLARI, SORGULANACAKTIR, SORGULANMALIDIR, diye düşünmekteyiz.

Türk dış politikasının hamasetle, SADECE dinî söylemlerle yürütülemeyeceği gerçeği, artık iyice görülmelidir, inancındayız.

İçimiz yanıyor, yüreğimiz dayanmıyor. BİZİM İÇİN DOĞU TÜRKİSTAN NE İSE, FİLİSTİN DE ODUR. BİZİM İÇİN KERKÜK, MUSUL, TELAFER NE İSE, FİLİSTİN, GAZZE DE ODUR. Birileri için aksi görülse, gösterilmek istense de...

Milletimizin büyüklüğü de zaten, bu inanç ve düşünce yapısından gelmektedir

Rabbimiz; aklımızı, ferasetimizi, basiretimizi, ihlasımızı, cesaretimizi artırsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ahmet Kıymaz Arşivi