Mü’minin Vasıflarından:Rabbini Zikreder

Değerli Kardeşlerim Rabbimiz yarattığı insanoğluna çeşitli vazifeler ve yükümlülükler yükleyerek insanoğluna dünya hayatının geçici esas olan Ahiret hayatı olduğunu Ayet-i celilelerle belirttiği bu şuurda haraket eden mü’min de Rabbinin emirlerine sımsıkı sarılır ve şunu çok iyi bilir ki kurtuluşun Rabbinin emirlerine uymakla ve Rabbini zikretmekle ulaşacağının farkında olur.

Rabbimiz Ayet-i Kerimede Mü’minin Rabbiyle olması gereken kalbi bağlantısının ve Rabbine nasıl yaklaşacağını şöyle bildiriyor:

“Rabbini, kendi içinde (kalbinde), yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, gece-gündüz zikret! Gâfillerden olma!” (el-A’râf, 205)

“…Allâh’ı zikretmek; elbette en büyük (ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45)

(O gerçek akıl sâhibi) mü’minler, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerinde yatarken dâimâ Allâh’ı zikrederler…” (Âl-i İmrân, 191)

Peygamber Efendimizde Rabbimizi zikretmenin ne denli önemli olduğunu şöyle bildiriyor:

“Allâh’ı zikreden kimseyle zikretmeyenin misâli, diri ile ölü gibidir.” (Buhârî, Deavât, 66)

Yüce Rabbimizi zikretmeden uzaklaşan insanoğlunu Rabbimiz Ayet-i Kerimelerde uyarıyor:

“Ey îmân edenler! Sakın mallarınız ve evlâtlarınız, sizi Allâh’ı zikretmekten alıkoymasın! Kim böyle yaparsa, işte onlar, hüsrâna uğrayanların tâ kendileridir.” (el-Münâfikûn, 9)

“…Allâh’ı zikretmek husûsunda kalbleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun!..” (ez-Zümer, 22)

“Kim Rahmân (olan Allâh)’ı zikretmekten gâfil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.” (ez-Zuhruf, 36)

“Kim Ben’im zikrimden yüz çevirirse, şüphesiz onun hakkı dar bir geçimdir ve Biz onu kıyâmet gününde kör olarak haşrederiz.”

(Tâhâ, 124)

“Îmân edenlerin Allâh’ı zikretme ve O’ndan inen Kur’ân sebebiyle kalblerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi?..” (el-Hadîd, 16)

Hazret-i Mûsâ ve Hârûn -aleyhimesselâm- birer peygamber oldukları hâlde, Cenâb-ı Hak onları tebliğ için Firavun’a gönderirken:

“Sen ve kardeşin, birlikte âyetlerimi götürün. Ben’i zikretme husûsunda ihmâlkâr davranmayın.” (Tâhâ, 42)

Buyurmaktadır ki bu Ayet’le bizlere örnek ve ikaz yapılmaktadır.

Peygamber Efendimiz her an zikir halinde bulunmamız gerektiğini:

“Allâh’ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın. Çünkü Allâh’ı unutarak yapılan çok konuşmalar kalbi katılaştırır. Allâh’tan en uzak olan kimse ise kalbi katı olandır.” (Tirmizî, Zühd, 62/2411)

Belirterek Rabbini zikretmekten insanı uzaklaştıran sebeplerden birini Sevgili Peygamberimiz bizlere bildirmektedir.

Diğer bir hususta Peygamber Efendimize getirilen selavatlarda zikre girmektedir.Ayette:

“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey mü’minler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin.” (el-Ahzâb, 56)

Buyurularak Peygamberimize getirilen selavatların da zikir kapsamında olduğu ifade edilmiştir.

Peygamber Efendimizde Selevatın önemini şu şekilde bizlere bildirmektedir:

“Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allâh Teâlâ da ona on misli merhamet eder,86 on hatâsı silinir ve on derece yükseltilir.” (Nesâî, Sehv, 55)

“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları; bana en çok salât ü selâm getirenlerdir.”(Tirmizî, Vitir, 21/484)

Buyurarak Selevat getirmenin ne denli önemli olduğunu bizlere belirtmektedir.

Değerli Kardeşlerim Unutmamamız gereken husus,Bizleri yaratan,yaşatan Yüce Rabbimiz’in bizlerden istediği kendisine kulluk vazifemizi yerine getirmemizdir.Her anımızda Rabbimizi zikretmemizdir.Unutmayalım ki Kıyamet gününde bizleri kurtuluşa erdirecek yolda Rabbimize kul olup,onu her anımızda zikretmekle olacağını asla unutmamalıyız.Yüce Rabbim bizleri hakkıyla kendisini zikreden kullarından etsin.Rabbim bizleri kendisine layık kul,Peygamberimize layık ümmet etsin.AMİN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M.Halit AYHAN Arşivi