Nurettin Abacıoglu

Nurettin Abacıoglu

Neden Düşman Üretiyoruz?

"Girmeden Tefrika Bir Millete Düşman Giremez,

Toplu Vurdukça Yürekler Onu Top Sindiremez."

Mehmet Akif Ersoy'a Allah rahmetiyle muamele etsin. Ne kadar doğru söylemiş. Her zaman geçerli olan bu beyiti herkes  anlayarak okumalı ve ders çıkarmalıdır.

Türkiye'nin  güç bela yakaladığı istikrar bozulmamalı. Bozulduğu zaman tamiri hem güç, hem de masraflıdır. Herkes başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yardımcı olmalıdır. 

Hükümet ve cemaat arasındaki tartışmalardan ülke gerildi ve sıkıldı. Herkes birbirine düşman muamelesi yapmaktan artık vaz geçmeli.

Ortada bir hata varsa, hatayı kimse birbirinin üstüne atmamalı, herkes hatayı kendinde aramalı,  ben nerede hata yaptım demeli ve bu erdemli davranışı göstermelidir.

 O zaman sağ duyu galip gelir. Aramıza da düşman girip tefrika sokamaz.

Yolsuzluk iddiaları elbette kötüdür. Yolsuzluk iddiaları nedeniyle üç bakan görevden alındı. Bu da bir gelişmedir. İnsanların kafasında oluşan istifhamların giderilmesi için; hükümet yolsuzluk iddialarını araştırmalı, varsa  faillerini cezalandırmalıdır. Türkiye safralarını atmalıdır. Bu durumda hem kurumlar, hem de ülkemiz  kazançlı çıkacaktır.

Aksi halde içinde bulunduğumuz gemi su alırsa  hepimiz batarız. Allah korusun.

Çevremiz ateş çemberi içindedir. Türkiye dışında hiçbir İslam ülkesi rahat değildir. Türklerin sığınacağı hiçbir ülke de yoktur. Ülkemize hepimiz sahip çıkmak zorundayız.

İslam ülkelerinde, karışıklık, terör, mezhep çatışmaları,  iç savaş son sürat devam ediyor.

Müslümanların birbirini öldürürken Allahuekber demesini bir türlü anlamıyorum. Bu bir vahşet. Bu kuranı kerimin neresinde yazıyor?

 Allah böyle toplumları iflah eder mi? azgınlaşmış ve haddi aşmış toplulukları Allah helak etmedi mi?  kuranı kerim insanlar ders alsın diye bunları haber veriyor. Ama dinleyen yok.

Dünyada gelişmiş ve refah düzeyi yüksek bir islam ülkesi var mı?  yok. Hepsi perişan, zavallı durumda.

Ziya Paşanın 130 yıl önce söylediği şu  beyitini hatırlayalım:

“DİYAR-I KÜFRÜ GEZDİM BELDELER KAŞANELER GÖRDÜM,

DOLAŞTIM MÜLK-İ İSLAMI BÜTÜN VİRANELER GÖRDÜM.”

Birde bugün İslam ülkelerinin geldiği duruma, seviyeye bakalım  Libya, Mısır, Tunus (ikiye bölündü), Yemen, Irak (kürdistan diye ikiye bölündü) hacca gidenler görmüştür, Irak kürt bölgesinden gelenlerin üzerinde ülke adı Kürdistan yazar.

 İran ise ambargo ile tecrit edilmiş durumda. Suriye'deki iç savaşta yüzlerce insan ölüyor. Bu arada tarihi  İslam eserleri yıkılarak yok ediliyor. Türkiye Suriye'den çok zarar görüyor. Yanlışlar varsa  dönülmelidir. Zira yanlışın neresinden dönülse kardır.

 İç savaşlarda kayıp eden insanlıktır. Peki kazanan taraf kim? gene Mehmet Akif Ersoy'un sözü geliyor aklıma; "İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER YÜZÜNDEN BİZİ HELAK EDERMİSİN ALLAHIM"  bu sözü nereye oturtacağız?

Tarihi sürece baktığımız zaman İslam ülkeleri eğitimde geri kalmıştır. Okuma yazma oranı çok düşüktür. Dünyanın gidişatını okuyamadığından kendini yenileyememiş ve geliştirememiştir.  Bu nedenle  hep geri kalmış ve güdülen ülke olmuştur.

İslamı temsil eden ve dünyayı iyi okuyan,  ufku açık liderlerin bir araya gelip öz eleştiri yapmalarının zamanı geldi de geçiyor. Ufku açık olmayanlar bu işe önderlik etmesin. Onlar ancak önlerini görürler.

 Liderlerin yeni akıl oyunları kurgulamaları gerekiyor.

Yeni yol haritaları çizmeleri gerekiyor. Yol haritanızı siz çizmezseniz, birisi gelir çizer ve size yolunuzu kayıp ettirir. Sizi  öyle bir labirente sokar ki, dolaşıp gene aynı yere gelirsiniz.

Eğer Türkiye dünyada sözü dinlenir bir ülke olmak istiyorsa,  yani iyi bir oyuncu olmak istiyorsa, oyunun kurallarını ve hilelerini iyi öğrenmesi gerekir.

Satranç oyununu iyi bilmezseniz  mat olursunuz. Dış işleri bakanlığı diş politikasını  yeniden gözden geçirmeli, bölgesel ve dinsel değil global bir dış politika geliştirmelidir.

Nedense biz Müslümanlar düşmanı hep dışarıda ararız. Dış güçler bizim gelişmemizi istemiyor, komplo kuruyor deriz.  Bu kendi hatamızı görmeyi engelleyen bahane değil midir?

Sorumluluğu başkasının  üstüne atmak kolaycılıktır. Böyle söylemekle ne bizim ülkemiz, nede diğer İslam ülkeleri kurtulur.

 Yaşımız altmış oldu. İslami bir çevrede yaşadım. Birçok cemaati tanıma fırsatım oldu. Söylenen hep şuydu; bizi hep dış düşmanlar engelliyor.

 50 yıl öncede böyle söyleniyordu, şimdide söyleniyor. Değişen ne? hiç. Demek ki  hatayı hep dışarıda aramayı öğretmişler bizlere. Bu bir paranoya değilse nedir?

Türkiye ve diğer İslam ülkeleri bahane aramak yerine, dış güçlerin müdahale etmesine pozisyon hazırlamasa olmaz mı? SİZ AÇIK POZİSYON VERMEZSENİZ KİMSE İÇİNİZE SIZAMAZ.

Dünyadaki hiçbir Hıristiyan, Musevi,, Budist ülkelerde iç savaş var mı? yok. İşte ben bunu da anlamıyorum. Onlar mı çok akıllı, Müslümanlar mı akılsız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nurettin Abacıoglu Arşivi