Osman Hulusi Üzüm

Osman Hulusi Üzüm

Robotlaşıyoruz

Bilinçsizce kullanılan teknolojik eşyalar insanların kişisel özelliklerini kopyalıyor…

Hayalperest bir ifade ve düşünce gibi görünüyor olabilir ama gerçeklik payı çok yüksek bir durumdayız.

Kim neden kopyalıyor, nereden çıkartıyorsunuz ifadelerini duyar gibiyim.

Gelin teknolojik gelişimlere şöyle bir bakalım.

Cep telefonlarında her geçen gün eklenen yeni özellikler ve programlar insanların hayatını kolaylaştırmak gibi masum görünüyor olsa da gerçekte öyle değiller.

Örneğin bir telefonda parmak izi, yüz tanıma,  ses tanıma gibi özellikler olmasa kullanmakta ne kadar zorlanırdık yada bu özellikler bizim hayatımızı veya telefon kullanmamızı ne kadar kolaylaştırıyor ?

Telefon güvenliği öne sürülerek parmak izi çıkarıldı ve teknolojik ortamda birçok kişinin parmak izi verileri toplandı… Aynı durum yüz tanıma ve ses tanıma özelliği içinde geçerli.

Ama biz bu kişisel özellik ve verilerin toplanarak bir yerlerde depolanabileceğini düşünmedik zaten teknolojik ürün üreticileri insanların düşünmeden hareket etmesi ve çılgınca alışveriş yapması odaklı çalışma yaptıkları için düşünemedik bile.

Parmak izi yüz tanıma veya ses tanıma verileri depolansa ne olur depolanmasa ne olur ki diyebilirsiniz. Ama bunların değiştirilemeyen ve üretilemeyen özellikler olduğunu bilmenizi istiyorum.

Her geçen gün robot teknolojisinde büyük gelişmeler yaşanmakta. Yürüyüşü, hareketleri, konuşmasıyla insana benzeyen robotları sizlerde televizyonda görmüşünüzdür. Tıpkı bizden birileri gibi görünüyorlar her geçen gün daha da gelişecek ve robot olduğunu anlamayacağımız bir dünya çok uzakta görünmüyor.

Robot teknolojisinde en büyük sorun konuşma, düşünme ve karar verme özellikleridir. Fiziksel olarak birçok noktada gelişimi sağladılar ama bu özellikler halen geliştirilmeye devam ediliyor.

Çok ta zorlanmıyorlar aslında.

Hiç sevmediğim bir ürün olan ABD Menşeili telefon markasında yapay zeka uygulamasını hepimiz duyduk sanırım. Siz ismiyle sesleniyorsunuz cevap veriyor ve istekleriniz doğrultusunda hareket ediyor. İşte bu temel duruma getirmek için uzmanlar yıllardır çalıştı ve program kodlaması başarılarak elde edildi.

Ortada uygulama var ama kodlandığı kadarıyla çalışmakta bilgi sınırlı yani geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için Dünyadaki tüm ülkelerde ve dillerde kültürleriyle birlikte kısaca her ülkede o ülkenin vatandaşı gibi konuşabilen duruma getirilmesi gerekliydi.

Tabi ki bu çok büyük bir maliyet ve zaman demekti.

Peki ne yaptılar?

Geliştirdikleri teknolojiyi sadece ülkede telefonu sattıkları dillerde kodlayarak ülkesel bazlı olarak küçük çapta geliştirdiler. Sonrasında bu teknolojiyi bir telefona adapte ettiler, internet programlarına adapte ettiler ve insanların kullanıma sundular.

Ne kadar masum ve gelişmişlik örneği gibi görünüyor değil mi?

Yapay zekayı geliştirmek için büyük bir zaman ve ekonomik destek lazım iken daha az zaman ve maliyetle yenilik olarak insanlara sundular ve hem geliştirmeye başladılar hem de para kazandılar…

Bizler mi bizler halen o marka telefonu kullanmayı özel kılıyoruz…

Kopyalanıyoruz dedim ya aslında her şeyi kopyaladılar. Ev yaşamımız, uyku düzenimiz, düşünce yapımız, karar alma özelliğimiz, görme, duyma, dokunma aklınıza ne gelirse hepsini klonladılar.

Şu anda bu verilerle istedikleri gibi program kodlayıp özellik ekleyebiliyorlar.

20 – 50 yıl sonra bir çoğumuz vefat ettikten sonra bize benzer yada tıpa tıp aynı robot satışa çıkartmaları muhtemel bir durum.

Peki bizim umurumuzda mı ?
Tabi ki hayır…

Bizler telefonlarla hava atar, özellikleriyle övünür ve her yıl yeni çıkan modelini alırız…

Onlar ise bizim bulunduğumuz konumdan, konuştuğumuz ortamdan, yazdığımız mesaj ve durumlar karşısında yüz ifadelerimizi dahi takip ve kayıt ediyorlar. Çünkü hepsi ileride kendilerine lazım olacak…

Yıllar önce helikopter ve uçaklar insanlar için ulaşılmaz gibi gelirdi. Şimdilerde herkes uçağa biniyor. Uçak vardı ama havadan insansız bir aracın uçması üstüne üstelik görüntüler çekmesini kimse hayal dahi etmiyordu ama bugün İHA ve SİHA’lar mevcut bunların daha küçüğü droneları ise herkes kullanabiliyor.

Şimdi siz söyleyin hayal edemediklerimiz dahi gerçekleşiyor iken geliştirilen robot teknolojisi insanlara birebir benzer özellikte var olması beklenen bir durum mu değil mi…

Bizim üretmediklerimiz ve ürettirmedikleriyle onlar dünyayı yönetecek teknolojik gelişimler sağlıyorlar. Bizlerde ürünleri kullanarak tüketim çılgınlığıyla ve kendi paramızla bunlara hizmet ediyoruz.

Şimdi tekrar düşünün kopyalandık mı kopyalanmadık mı ? Robotlaştırdılar mı robotlaştırmadılar mı hep birlikte gelecekte göreceğiz.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Hulusi Üzüm Arşivi