Şeyh Ali Sezai Efendi ve Mezar Taşı

Eski mezar taşlarındaki kitabeler, yazılar, taşlara işlenmiş motifler, asırlar geçmesine rağmen kısmen eskise de bir sanat eseri gibi aynen duruyor ve yazılar okunabiliyor. Ne yazık ki günümüz mezar taşlarında bu emeği ve kaliteyi göremiyoruz. Taşlardaki yazılar beş on yılda dökülüyor okunamaz hale geliyor. Tıpkı Şeyh Ali Sezai Efendi’nin mezar taşının hali pür melali gibi;  

Şeyh Ali Sezai Efendi; 1867 yılında Şekerli mahallesinde dünyaya gelmiş. 17 yaşında iken halkın saygı duyduğu Rufai şeyhi Şakir efendi’nin müridi olarak tekkesine devam eder. Bir süre sonra şeyhinin gönlünü kazanarak icazete lâyık görülür ve 24 yaşında iken şeyhliği tasdik edilir.

Maraş’ta Alaüddevle vakıflarından olan ve Hatuniye camii civarındaki Çiftli Zâviye de bulunan şeyhi Şakir Efendi, 1894’te vefat edince onun işareti ile postuna oturur.

Halife Sultan Reşat tarafından Meşayih icazetnamesi gönderilir. Soyadı kanunu çıktığında, Maraş’ın kurtuluşunda gösterdiği yararlılığı çağrıştırması için “Kurtaran” soya­dı verilir.

Ömrünün sonlarına doğru, döne­min Vali ve Belediye Başkanı Ha­san Sukûtî Tükel’in hışmına uğrar. Harf inkilabından önce yazdığı me­zar taşındaki, Arabi yazıların, harf inkilabına aykırı olması gerekçe gösterilerek, hasta halinde, döneminin mahke­me ve gözaltılarından nasibini alır.

Dönemin belediye başkanının emriyle mezarlıktaki birer tarihi eser niteliği taşıyan mezar taşlarının kırılarak amacı dışında kullanılmasına karşı çıkan halk ile beraber olduğu için bu haksızlığa uğratılmıştır. Suç unsuru olarak emniyete getirilen önceden hazırlattığı kendine ait olan mezar taşında ”Allahümme edhilnel Cennete bi hürmeti Lâ ilâhe illallah. 22 Cemaziyelahir (Hicri) 1336” ibaresi yazılıdır. Mezar taşı Harf İnkılâbından daha önce hazırlandığı halde, inkılâp düşmanı imiş gibi iftira atılır.

O günlerde Şeyh Ali Sezai Efendi’ye reva görülen soruşturmalar sırasında evinde bulunan o güzide kitapların tamamı çuvallara doldurularak emniyete götürülmüş ve bir daha geri verilmemiştir. Soruşturma görevlilerinin “ Sizi sorgulamaktan hayâ ediyorum ama buna mecburum “ şeklindeki beyanları bile Şeyh Ali Sezai Efendi’nin devlete bağlılığını azaltmamıştır.

Mezarı Şeyhadil mezarlığının eski sanayii karşısındaki ana giriş kapısından girildiğinde şehidliğe giderken 40-50 metre ilerde sağdadır. Mezar taşında yeşil sarık şekli verilmiştir. Mezar taşı üzerine  yeni yazı ile yazılan kitabe ne yazık ki zor okunabilmektedir.

Bilindiği üzere Kahramanmaraş belediyesi geçtiğimiz dönemde Şeyh Adil mezarlığında eskiyen mezar taşı yazılarını siyah boya ile boyatarak güzel bir hizmet yapmıştı. Şeyh Ali Sezai Efendinin eskiyen mezar taşı yazısı da  boyalanmış ama ne yazık ki taş eskidiğinden yazılar dökülmüş okunulamaz hale gelmiştir.

Şeyh Ali Sezai efendinin mezar taşı, yazı inkilabından önce yazılmasına rağmen tek parti yıllarda Arabi yazılmış kitabesi suç unsuru olarak görülmüş ve dava açılmıştı. Şimdi ise hoca efendinin Latince yazılı kitabesi de ne yazık ki okunamaz halde.

Şeyh Adil mezarlığında bir çok hoca, alim ve evliya medfundur. Mezarlığı vakfeden Şeyh Adil Devletlü hazretlerinin mezarı da aslında yeniden gözden geçirilmeli. İptidai görüntüden kurtarılmalı diye düşünüyoruz. Bu mezarlara tanıtıcı tabelalar asılarak daha belirgin hale getirilmeli. Ziyaretçiler gezerken rahatlıkla fark edebilmeli. Eskiyen mezar taşları İslam kültürüne uygun olarak yeniden ihya edilmeli.

Belediyemizin Şeyh adil mezarlığına yaptığı hizmetleri takdir ediyoruz. Ancak yazımız da   belirttiğimiz hususların da dikkate alınacağını umuyoruz, bekliyoruz.

Selam ve sevgilerle.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali AVGIN Arşivi