Suriyeli'yse Ölsün!

"Kamyonun altında kalan Suriyeli çocuk öldü" diyordu haberde.

Ölsün...

Nasıl olsa Suriyeli! Nasıl olsa Filistinli!

Hem çocukta zaten!

Her gün onlarcası ölmüyor mu nasıl olsa! Suriye'de Esed, Gazze'de Siyonizm, Myanmar'da Budizm, Doğu Türkistan'da Komünizm, Afrika'da açlık her gün savunmasız masum çocukları öldürmüyor mu?! Bir çocuk kamyonun altında kalıp ölmüş ne çıkar! Hem zaten Suriyeli!

(....)

İkide bir Doğu Türkistan’ı örnek gösterip ırkçılık yapanlara sesleniyorum: Dünyanın neresinde olursa olsun; dini, dili, ırkı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, eğer masum ve savunmasız bir insan zulme uğradığında aynı acıyı aynı şiddette, aynı dozda yaşayamıyorsanız insanlığınızı check ettirin beyler!

***

Pazar günü yaşananları tasvip etmek mümkün değil. Evet, şehrimizde yaşayan Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir takım haklı sıkıntılar var. Ama bu; yakıp yıkarak, savunmasız insanlara, dahası kadınlara saldırarak, araçları dükkanları yağmalayarak barbarlık yapmanın gerekçesi asla olamaz. En azından bunun yöntemi bu değil.

Ramazan gününde elinde su şişesi ağzında sigara olacak, "Allah Allah" diyerek savunmasız insanlara saldıracaksın, sonra da “Sütçü İmam”dan, “kahramanlık”tan falan dem duracaksın.

Hiç inandırıcı değil!

Gidin ağa babalarınıza söyleyin; daha inandırıcı bir yöntem öğretsinler. Ha, madem gerçekten bu memleketin huzuru için, kalkınması için, güvenliği için eylem yapıyorsunuz, size; yapımı yılan hikayesine dönen Üniversite Kavşağı’nı, bir türlü bitmeyen Göksun Yolu'nu, Kahramanmaraş'ın nev-i şahsına münhasır Organize Kavşağı'nı, Adana Yolu’ndaki çırçırı, Aslanbey’deki Konteyner Okul’u salık veririm. Hatta, 1 Ağustos günü Başbakan gelecek. Hadi gidin aynı şeyi orda yapın göreyim sizi.

***

Hanemize kötü bir puan yazıldı. Tedbirsizlik, vurdumduymazlık, provokasyon ve kazık kadar adamaların yaptığı bu ayıbın miniklere kötü örnek olduğunu biliyor musunuz? Ben söyleyeyim; olaylardan sonra mahalle camilerinde, ellerinde Kur'an cüzleri bulunan çocukların 10'u, 15'i birden bir Suriyeli çocuklara saldırıp dövmeye çalışıyorlar.

Aslında onlar “kahramanlık” yaptıklarını zannediyorlar. Bu da onların suçu değil!

***

Yaşananlar bağıra bağıra, davul çala çala gelmiştir. Aksini inkar etmek için aptal olmak gerekir. Televizyonda, sosyal medyada, gazetelerde, internet sitelerinde bir takım sıkıntılar olduğu aylardan bu yana söylendi, yazıldı çizildi. Ama hükümet edenler kulak asmadılar. Her zaman her konuda olduğu gibi duymazlıktan geldiler. Eylem günü bile Sayın Mahçiçek hariç zahmet buyurup o insanlara “derdiniz nedir” demediler. Şimdi sırça köşklerinden süslü, bol din soslu laflar ediyorlar.

Yetmedi rest çekiyorlar. Gerçi bu da onların yöntemi!!

***

 “Vali” mes’elesine gelince;

Olaylarda Sayın Vali’nin pasifliğinden falan söz ediliyor.

Bana kimse günümüz konjonktüründe bir valinin siyasetçilere rağmen kılını kıpırdatabileceğini söylemesin. 12 Yıllık Ak Parti iktidarında yumruğunu masaya vuran, insiyatif alabilen “koç gibi” bir vali bulamazsınız. Bakın Sayın Vali’mize; milletvekillerinin, belediye başkanlarının yanında önünü ilikleyerek iki büklüm dolaşıyor. Bu Sayın Vali’nin suçu mu?

Hayır!

Hadi “tersini” yapsın yapabiliyorsa! Adama soluğu merkezde aldırırlar, hem de “paralelci” damgası vururlar.

Ramazan’ınız mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veli KARALAR Arşivi