Bir bayram öncesinde yüreğimden dökülenler

Ayların sultanı Ramazan ayını yolcu etmenin tatlı bir telaşı içindeyiz. Bu ay sebebiyle ekonomik durumu olan insanlar zekâtlarını dağıttılar. Zekat vermeye gücü yetmeyenler ise Fitirlerini verdiler. Oruç tutamayanlar ise fidyelerini verdiler. Bu dini görevler ekonomik gücü olmayan insanlar için birer mutluluk kaynağı olduğu kadar da hüzün kaynağı olmuştur. Çünkü her zaman veren el alan elden üstündür.

Bir Müslüman olarak ben her zaman şöyle dua eyledim. “Alemlerin yaratıcısı ve sahibi olan Yüce Allah’ım, benim neye muhtaç olduğumu en iyi sen bilirsin. Benim muhtaç olduğum şeyleri maddi ve manevi olarak bana nasip eyle.” Çünkü bizim ihtiyaçlarımızı en iyi bilen Allah’tır. Bize paradan daha çok ve bizim için hayırlı olan ar ise şeref ise, erdem ve onur ise bunların yerine gelecek olan para, bize ne kazandırır?

Bir kadim dostum yıllar önce bana şöyle söyledi. – Ey dost Allah’tan eksik dilek dileme. Çünkü Allah her şeye kadirdir. Allah dilerse her şeye sahip olursun. Allah dilemez ise hiçbir şeye sahip olamazsın.

Çok şükür bu gün her şeye sahibim. Mutlu bir evliliğim var. İki sağlıklı evladım var. Binecek arabam, oturacak evim, gidecek bir işyerim var. Hepsinden de önemlisi, sağlıklıyım, yürüyorum, görüyorum ve konuşuyorum. Bunlar yetmez mi? Bunlar için bizi yaradan Yüce Mevla’ya ne kadar teşekkür etsek, ne kadar şükür etsek azdır. O halde öncelikle Allah’ın bize verdiği nimetlere şükür etmesini ve teşekkür etmesini bilelim.

**

Kimi insanlar tanıdım etrafımda, Allah rızası için bir para verirken eli titredi. Kimi insanlar da tanıdım imkânı olmamasına rağmen verdi. Önemli olan vermek değil mi? Hani bir söz var. Varını veren utanmaz diye.

Bu gün Ramazan ayının son günüdür. Sokak ve caddelerde tatlı bir koşuşturma var. Biraz sonra bende bayram alışverişi için çarşıya çıkacağım. Alış veriş yaparak sevindirmek ve mutlu olmasını istediğim etrafımda çocuklar var, gençler var, ihtiyarlar var. Bozuk para bulundurmam gerek. Çocukları öpmek, onların teşekkür ederim sözünü duymak bana büyük mutluluk veriyor. Eski mahallede oturduğum için bizim bayramlarımız eskisi kadar olmasa bile hala devam ediyor. Evde tatlı ve hoşaf yapma telaşı başlamıştır. Allah imkân verdiği kadar dostlarla paylaşmak niyetindeyim. Neyimiz var neyimiz yok ortaya dökme vakti gelmiştir. Azdan az çoktan çok.

Yıllar önce kimi zengin dostlarım bu güzel ayda beni davet ederlerdi. Derlerdi ki; senin mahallende yardıma muhtaç insan çok. Bunu en iyi sen bilirsin. Ve ayrı ayrı 25-30 zarf verirlerdi. Bunları dağıt derlerdi. Bunun sevabı beni mutlu ederdi.

Son yıllarda bu örneği yaşamaz oldum. Biliyorum ki dün onu bana yaptıran dostlarım aynı geleneğini sürdürüyor, fakir ve fukaraya zekatlarının ulaşmasını sağlıyorlardır. Belki de bu günkü benim içtimai konumumdan dolayı bana bu teklifi yapamıyorlardır.

**

Kahramanmaraş’ta son 35 yılında nice güzel insanlar tanıdım. Bayram yazısında çirkinlikleri bir tarafa bıraktım. İnsanların güzelliklerini öne çıkartmak ve bütün insanları sevmek istiyorum.

Bizi her daim unutmayan can dostları vardır. Bu dostların bize güç noktasında hiç ihtiyaçları olmaz. Çünkü onlardan bizden güçlüdürler. Ama güzel günlerde bizi aramaları sormaları bizi ziyadesiyle mutlu eder, sevindirir. Çünkü tatlı bir söz milyarlarca paradan daha değerlidir.

Yarın inşallah bayram namazından sonra telefonumda kayıtlı olan bütün dostlarımı aramak ve bayram mutluluğunu paylaşmak istiyorum. Bu arada bir kardeşim umrede. Kadir gecesi bize dua eyledi. İnşallah bize de o güzel yerleri yüce Rabbim gösterir.

Bu yazıyı okuyan dostlara bir önerim olacak; Yarın mezarlıkları ziyaret ediniz, aile büyüklerini ziyaret ediniz, yetimleri sevindiriniz ve telefonda kayıtlı dostlarınıza mesaj atmak yerine arayıp sesini duyunuz.

Bayramı bayram gibi idrak edeceğimiz günlerin yakın olması dileğiyle mutlu bayramlar…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi