Ruslar tarih sahnesine çıktıkları yıllardan itibaren tek millet olmak için büyük çaba göstermişlerdir. Kiev ve moskova knezlikleri arasındaki rekabet birleşmelerini yüzlerce yıl geciktirmiş ve bu zaman zarfında Bulgar Türklerinin baskısı altında yaşamışlardır.

 Bulgarlar kiev knezliğine karşı daima moskova knezliğini desteklemişler ve maalesef bu destekleri ile güçlenen moskova knezliği kısa süre içinde Kazan hanlığının ileri görüşlü olmayan hanları sayesinde kiev knezliğini kendisine katarak, tarihe moskova çarlığı adın altında, bir bütün Rus devleti olarak çıkmayı başarmıştır. Knezlik devri biten ve çar (han) lık dönemi ile tarihin seyri değişmeye, Türk hanları ve mirzaları arasındaki ihtilaflarda taraf olmaya başlayan moskova gittikçe güçlenir iken, birbirine karşı düşmanlık besleyen kör gözlü mirza ve hanlar moskovanın büyük hedeflerinden habersiz kendi iç çekişmelerinde Rus’lardan bir güç olarak faydalanmaya başlamışlardır.

Moskova az bir zaman içinde Timur hanın yıkmış olduğu Altınordu devletinin yerine kurulan irili ufaklı hanlar arasında taraf tutarak tek tek hepsini tarihten silmiştir. Kazan hanlığının yıkılmasında Rus ordusunun bel kemiğini Nogay mirzalarının meydana getirdiğini söylemek ne acıdır. Ruslar 1927 senesine kadar Kafkasya ve ardından Türkistan ve Sibirya da aynı oyunu oynamış, benim olsun küçük olsun diyen ahmak yöneticileri birbirine düşürmüş, para gücü ve ticaret ile satın aldığı tüccarlar vasıtası ile hanlıkları, beylikleri tek tek ele geçirmiştir. Çarlığın 1917 ihtilali ile yıkılmasından sonra kurulan Sovyetler birliği ise çarlığın devamından başka bir şey değildir. Yüzlerce millete Rusçayı öğreten zihniyet aynen devam etmiştir.

Bu beş yüz yıllık tarihi süreç içinde Rusların ileri karakol ve akıncı olarak kullandıkları insanlar içinde en büyük nüfusu ise ukrain dediğimiz kazaklar oluşturmuştur. Sovyetlerin yıkılmasından sonraki bütün olaylar ise tarihi çarlık dönemine geri dönüş çabaları olarak görülmektedir. Putin kendisini son çar olarak görmekte ve bu kafaya göre ise eski Rusya çarlığının kan ve zulümle ele geçirdiği bütün topraklar kadim Rusya’yı temsil etmektedir. Putinin Kazakistan için, Rusya o toprakları size verdi sözü bu gün Ukrayna ya neden saldırdı diye düşünenlere ders olmalıdır. Yüzlerce yıl aralarındaki dil farklılığı daima Ruslar lehine bozulan kazaklar büyük bir rüyadan uyanmış olsalarda ülkemizdeki Rus hayranı güya aydınlar ayakta uyumaya devam etmektedir. Kırım ve Donbas ve luhansk  işgaline sesini çıkarmayan batı, hatta Fransızların ayakta uyuyan lideri makronun deyişi ile Ukrayna Rusyaya toprak vermelidir bu savaş böylece biter diyebilmiştir. Bizim yarı aydınlarımız ise Ruslar kışkırtıldılar. Batı Ukrayna ya silah yardımı yaparak savaşın dahada fazla büyümesine sebeb oluyor  diyerek ayakta uyuduklarını değil, gayri milli insanlar olduklarını göstermiş oluyorlar. Hatırlayın batı ve Amerika bosna savaşında sadece bosna’ya silah ambargosu uygulayarak savaşın daha çabuk bitmesini sağlamışmı oluyorlardı. Bir taraf diğerini daha kolay yok etsin diye uygulanan bu ambargo sayesinde sırplar silahsız Boşnaklarının hem canını aldı ve hemde vatanlarının yüzde doksanını işgal ettiler.

 Putinin hedefinin bütün Ukrayna ve ardından uyduruk devlet Moldova ve ardından bütün Türkistan olduğunu anlayamayanlar aynı yalanları büyük adam edası ile söylemeye devam ediyorlar. Ukraynaya para ve silah veren batı savaşı uzatıyor. Yani batı seyretsin ve putin bütün ukraynayı alsın. Neden böyle söylüyorum. RusyaKırımı işgal ettiğinde batı  bu mantık ile ses etmemişti. Ardından ukraynanın rus nüfusu fazla olan yerlerini işgale başladı ve batı gene seyretti. Oysa Ukrayna’nın başkenti, kadim rus knezliğinin başkenti kiev idi ve putin orayı istiyordu. Bunu neye dayanarak söylüyorum. Son iki gün önce Ukraynalı her kesin Rus vatandaşlığına şartsız kabul edilebilmesi için çıkarılan kanunu onayladı. Her kes uyanmıştır zan ediyorum. Adam bütün Ukrayna ya Rus vatandaşlığı verecek ve ardından Rus’ça tek dil olacak ve Ukrayna diye bir devlet asla olmayacak. Çünkü orası kadim Rus toprağıdır ve üç beş başıbozuk kazak kendilerini ne zan ediyorlar demek istiyor. Stalin ikinci dünya savaşı sırasında bile isteye buğday üretimine müdahil olmuş ve bu günün nüfus oranları ile yaklaşık sekiz milyon Ukraynalının ölümüne sebeb olmuştur. Rusların Ukrayna ve kazak adından kurtulmak istediklerini artık bütün dünya anlamıştır.

Hala Ukrayna’ya silah yardımı yapmayın diyenler Rusların ekmeğine yağ süren gönüllü Ruslardır. Bu sözün ve cümlenin okumuşluk, devlet geleneği ve insanlık ile bir ilgisi yoktur. Hele aydın olmayla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Türk milleti şunu bilmelidir ki, Rusya’nın kadim Rus toprağı diyerek istediği toprak parçasının en az yarısı eski Türk yurdu, Bulgar hanlığının topraklarıdır. Bulgar hanlığının yıllarında kiev çarlığı dahi yok idi. Kodeks Kumanikus’un yazıldığı yıllarda Ruslar baltık denizinin güneyinde bataklıklarda yaşayan vahşiler idi.

Ukrayna’yı bitirince hedefinin başta Kazakistan olduğunu ve ardından bütün Türkistan olduğunu her kesin bilmesi lazım. O halde Türkiye her daim bu işgalin karşısında olmalı ve el altından Ukrayna’ya her türlü yardımı yapmalıdır. vesselam.